saz-bağlama
  Haberler
 
tütüne son
Caminin Deposundan 1200 Yıllık Kur'an Çıktı
SAZ-BAĞLAMA tarih 14.09.2013, 13:08 (UTC)
 Muğla Bodrum'da Tepecik Camii'nin deposunda 1200 yıllık olduğu tahmin edilen el yazması Kur'an-ı Kerim ve tefsir bulundu.


Muğla Bodrum'da Tepecik Camii'nin deposunda 1200 yıllık olduğu tahmin edilen el yazması Kur'an-ı Kerim ve tefsir bulundu.

Muğla'nın Bodrum ilçesindeki Tepecik Mahallesi'nde bulunan Tepecik Camii'nin imamı Yüksel Kılıçaslan, caminin deposunu düzenlerken tesadüfen eşyalar arasında seccadeye sarılı halde el yazması olan bin 200 yıllık Kur'an-ı Kerim buldu. Şaşkına dönen Kılıçaslan, durumu hemen Bodrum Müftüsü Emin Arık'a bildirdi.

MÜZEYE TESLİM EDİLDİ

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden, AK Parti Muğla İl Başkanı Nihat Öztürk ve Bodrum Müftüsü Emin Arık'ın katılımı ile cuma namazının ardından gerçekleştirilen törenle tarihi Kur'an-ı Kerim ve tefsir kitapları Bodrum Sualtı Arkeoloji Müze Müdürü Emel Özkan'a teslim edildi.

TAM TARİHİ İNCELENDİKTEN SONRA BELLİ OLACAK

Milletvekili Özden, caminin içinde bin 200 yıllık Kur'an-ı Kerim bulunduğunu belirterek, "Cami hocamız Tepecik Camii'nin deposunu temizlerken Kur'an-ı Kerim ve bir takım tarihi tefsir kitapları bulmuş. Bunu müftülüğümüze iletti. Bizde gelip görmek istedik. Bugün bu tarihi kitapları yetkililere teslim edeceğiz. Tahminen bin 200 yıllık ama tam tarihi yetkililer inceledikten sonra ortaya çıkacak. Tesadüfen bulunan bu tarihi eserin incelemeleri yapıldıktan sonra müzedeki yerini alacaktır" dedi.
 

BAĞLAMA??
SAZ-BAĞLAMA tarih 14.09.2013, 12:58 (UTC)
 
Aşıklar diyarı olarak bilinen Sivas'ta, bir bağlama ustasının eline geçen ve baltayla oyularak yapıldığı için ''balta saz'' da denilen 400-450 yıllık bağlama ilgi görüyor.
Mesleğine, ilkokul çağlarında, usta desteği olmaksızın yaptığı bağlamayla başlayan bağlama ustası Şentürk İyidoğan, 4 Eylül Sanayi Sitesi'ndeki küçük atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.
Eski sazlara meraklı İyidoğan, zaman zaman farklı kişiler aracılığıyla ulaştığı eski sazlara gözü gibi bakıyor. İyidoğan, atölyesindeki duvara asılı sazları, öykülerini paylaşıp, meraklılarına gösteriyor. Aşık Veysel'in kullandığını söylediği bir bağlaması da bulunan İyidoğan'ın en fazla değer verdiği bağlamalardan biri, yakın zamanda Tunceli yöresinden getirilen 400-450 yıllık bir bağlama.
Şentürk İyidoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atölyesindeki en eski bağlamanın bir Alevi dedesinden kendisine geldiğini söyledi. Bunun, yaklaşık 400-450 yıllık olduğunu dile getiren İyidoğan, ''Bunun dışında 300 yılın üzerinde bir bağlama daha var. Bu bağlamalar bu zamana kadar elimize geçmiş en eski bağlamalar. Oyma bir saz. Dersim bölgesinden geldiği rivayet edilen, ilk göç eden insanların getirdiği bir bağlama. Tam perde düzeni olan bir bağlama. Teknesi dut oyma, balta saz da deniyor. Nedeni ise eskiden köylerde imkanlar olmadığı için baltayla yapılıyordu sazlar. Sap kısmı düz, delik sistemi şimdikilerden farklı'' diye konuştu.
-Bağlama insan vücudu gibidir-
Bağlamaları el emeğiyle yaptıklarını aktaran İyidoğan, ''Biz dede düzeninden geldiğimiz için çok sesli enstrümanlar istemiyor, dem sazlar yapıyoruz'' dedi.
İyidoğan, bağlama yapımında genellikle yörede yetişen dut, ardıç ve diken ardıcı gibi ağaçları kullandıklarını belirtti. Tümü el yapımı olduğu için ayda 10-15 saz işleyebildiklerini ve bağlama geleneğini geliştirerek yaşatmaya çalıştıklarını vurgulayan İyidoğan, ''Ben Türkiye'de ilk defa hiç yapıştırıcı kullanmadan bağlama yapan tek ustayım. Günümüzde genellikle eski sazlar üzerine balta dem sazları ve dede sazları üzerinde çalışmalar yapıyorum. Yaptığım normal yaprak sazlarla da o geleneği bozmamak için çalışıyorum'' ifadelerini kullandı.
Saz ustası İyidoğan, bağlama yapımında ağaç türünün çok önemli olduğuna işaret ederek, ''Aşırı yumuşak veya aşırı sert ağaçlardan bağlama yapmıyoruz. Zaten çam, kavak gibi ağaçlardan yapmıyoruz. Kapakta genelde Artvin Borçka ladini kullanıyoruz. Kapakla tekne birbirine uyum sağladığı sürece sert ve yumuşaklık ölçümü yapıyoruz. Yani elbise gibi olmalı, birbirine uyum sağlamalı. Bağlama insan vücudu gibidir. Birbirine denk düşürmek lazım. Bu böyle olduğu müddetçe bağlama düzgün olur'' şeklinde konuştu.
-Tarihi Hititlere dayanıyor-
Anadolu müziğinin temel çalgısı olan bağlamanın tarihinin kaynaklara göre yaklaşık 7 bin yıl önce Hititler dönemine kadar dayandığını belirten Şentürk İyidoğan, ''Ben de şimdilerde 7 bin yıllık bu geleneği sürdürmeye çalışıyorum. İmalat konusunda sıkıntı çekiyoruz. Fakat bu geleneği sürdürmek isteyen kişiler de var. Büyük ustalarımızın da bu yolu güzel bir şekilde takip etmeleri ve desteği bağlamayı bugüne kadar getirdi. Ben de güzel bir şekilde devam ettirmeye çalışıyorum'' dedi.
Unutulmaya yüz tutan bağlama mesleğine sahip çıkılması gerektiğini dile getiren İyidoğan, yetkililerden bunun devam ettirilebilmesi için destek istedi.
Fotoğraf: İŞTE GÜNÜN HABERİ...

Aşıklar diyarı olarak bilinen Sivas'ta, bir bağlama ustasının eline geçen ve baltayla oyularak yapıldığı için ''balta saz'' da denilen 400-450 yıllık bağlama ilgi görüyor.
Mesleğine, ilkokul çağlarında, usta desteği olmaksızın yaptığı bağlamayla başlayan bağlama ustası Şentürk İyidoğan, 4 Eylül Sanayi Sitesi'ndeki küçük atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.
Eski sazlara meraklı İyidoğan, zaman zaman farklı kişiler aracılığıyla ulaştığı eski sazlara gözü gibi bakıyor. İyidoğan, atölyesindeki duvara asılı sazları, öykülerini paylaşıp, meraklılarına gösteriyor. Aşık Veysel'in kullandığını söylediği bir bağlaması da bulunan İyidoğan'ın en fazla değer verdiği bağlamalardan biri, yakın zamanda Tunceli yöresinden getirilen 400-450 yıllık bir bağlama.
Şentürk İyidoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atölyesindeki en eski bağlamanın bir Alevi dedesinden kendisine geldiğini söyledi. Bunun, yaklaşık 400-450 yıllık olduğunu dile getiren İyidoğan, ''Bunun dışında 300 yılın üzerinde bir bağlama daha var. Bu bağlamalar bu zamana kadar elimize geçmiş en eski bağlamalar. Oyma bir saz. Dersim bölgesinden geldiği rivayet edilen, ilk göç eden insanların getirdiği bir bağlama. Tam perde düzeni olan bir bağlama. Teknesi dut oyma, balta saz da deniyor. Nedeni ise eskiden köylerde imkanlar olmadığı için baltayla yapılıyordu sazlar. Sap kısmı düz, delik sistemi şimdikilerden farklı'' diye konuştu.
-Bağlama insan vücudu gibidir-
Bağlamaları el emeğiyle yaptıklarını aktaran İyidoğan, ''Biz dede düzeninden geldiğimiz için çok sesli enstrümanlar istemiyor, dem sazlar yapıyoruz'' dedi.
İyidoğan, bağlama yapımında genellikle yörede yetişen dut, ardıç ve diken ardıcı gibi ağaçları kullandıklarını belirtti. Tümü el yapımı olduğu için ayda 10-15 saz işleyebildiklerini ve bağlama geleneğini geliştirerek yaşatmaya çalıştıklarını vurgulayan İyidoğan, ''Ben Türkiye'de ilk defa hiç yapıştırıcı kullanmadan bağlama yapan tek ustayım. Günümüzde genellikle eski sazlar üzerine balta dem sazları ve dede sazları üzerinde çalışmalar yapıyorum. Yaptığım normal yaprak sazlarla da o geleneği bozmamak için çalışıyorum'' ifadelerini kullandı.
Saz ustası İyidoğan, bağlama yapımında ağaç türünün çok önemli olduğuna işaret ederek, ''Aşırı yumuşak veya aşırı sert ağaçlardan bağlama yapmıyoruz. Zaten çam, kavak gibi ağaçlardan yapmıyoruz. Kapakta genelde Artvin Borçka ladini kullanıyoruz. Kapakla tekne birbirine uyum sağladığı sürece sert ve yumuşaklık ölçümü yapıyoruz. Yani elbise gibi olmalı, birbirine uyum sağlamalı. Bağlama insan vücudu gibidir. Birbirine denk düşürmek lazım. Bu böyle olduğu müddetçe bağlama düzgün olur'' şeklinde konuştu.
-Tarihi Hititlere dayanıyor-
Anadolu müziğinin temel çalgısı olan bağlamanın tarihinin kaynaklara göre yaklaşık 7 bin yıl önce Hititler dönemine kadar dayandığını belirten Şentürk İyidoğan, ''Ben de şimdilerde 7 bin yıllık bu geleneği sürdürmeye çalışıyorum. İmalat konusunda sıkıntı çekiyoruz. Fakat bu geleneği sürdürmek isteyen kişiler de var. Büyük ustalarımızın da bu yolu güzel bir şekilde takip etmeleri ve desteği bağlamayı bugüne kadar getirdi. Ben de güzel bir şekilde devam ettirmeye çalışıyorum'' dedi.
Unutulmaya yüz tutan bağlama mesleğine sahip çıkılması gerektiğini dile getiren İyidoğan, yetkililerden bunun devam ettirilebilmesi için destek istedi.
 

YENİ EHLİYETİN ŞEKLİ BELLİ OLDU...
SAZ-BAĞLAMA tarih 31.08.2013, 11:06 (UTC)
 

AB standartlarına uygun hale getirilen sürücü belgelerinin tasarımı belli oldu.

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), sürücü belgelerini AB kriterlerine uygun hale getirmek üzere başlattığı çalışmada sona yaklaştı. Bu kapsamda yeni sürücü belgelerinin tasarımı tamamlandı.

Sürücü belgeleri Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde olduğu gibi ağırlıklı pembe renkten oluşacak. Yeni sürücü belgelerinin ayrıca PVC'den değil tanesi 3 dolara mal olan 24 milyon adet polikarbon karttan yapılmasına karar verildi.

2014'TEN İTİBAREN KULLANILMAYA BAŞLANILACAK

Böylece kartlar daha dayanıklı ve nem kapma oranı düşük olacak. Ehliyetlerde değişken lazer görüntüler, renk geçişli ve ultraviole floresan mürekkep, renk değiştiren baskı, arka planda dijital su izi, kızıl ötesi ya da fosforlu boya, kabartma harf, sembol ve şekiller kullanıldı.

EGM yeni sürücü belgelerini programda sorun çıkmazsa 2014 Nisan ayından itibaren dağıtmaya başlayacak. Sürücü belgelerinin ön yüzünde dikkat çekici şekilde ay yıldız bulunacak.

Ehliyetin yine ön yüzünde yalnızca ultraviole (Mavi Renk) ışık ile görülebilecek 'TR ve Ayyıldız' basılacak. Ay yıldızın sol yanında ise ehliyetin yüksek güvenlikli olduğunu gösteren su izini andıran parmak izi siluetli 'sürücü belgesi' yazısı yer alacak.

Ön kısımda lazer yazıyla sürücünün ad-soyaddoğum tarihi-TC. kimlik numarası, ehliyetin alındığı tarihe yer verilecek.

Haber ile ilgili metin girin!.

FOTOĞRAF DAHA KÜÇÜK

Sürücü belgesi sahibinin fotoğrafı belgenin ön yüzünde bulunan yıldızın altında yer alacak. Eskisine göre daha küçük olacak fotoğraf, karta lazer baskı ile işlenecek ve üzerinde oynamaya veya kopyalamaya karşı özel hologram yer alacak.

Kartın ön yüzünde yer alacak resmi makamlarca verildiğini belirten hologramın hemen yanında ise araç sahibinin hangi araçları kullanabileceğini gösteren sürücü sınıfları bulunacak. Kartın arka kısmında ise sürücünün kişisel özelliklerinin yer aldığı çip değil karekod yer alacak.

Karekodun içinde sürücünün parmak izi, kimlik numarası, kan grubu gibi bilgileri bulunacak. Ayrıca arka kasımda kişinin kan grubu, hangi tür ehliyetleri kullanabileceğine dair sınıflarda işaret bulunacak. Yeni ehliyetler basıldıktan sonra beş yıl içinde ehliyetlerin değişmesi gerekecek.
 

Hollanda Suriye`ye Müdahale için Tarih Verdi..
SAZ-BAĞLAMA tarih 30.08.2013, 11:16 (UTC)
 Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Suriye'ye yönelik askeri operasyonun Çarşamba gününden önce yapılabileceğini söyledi.

Fransız Le Monde gazetesine konuşan Hollande, Suriye'ye düzenlenmesi planlanan operasyonun, Fransa'da parlamentonun Suriye gündemiyle acil olarak toplanacağı çarşamba gününden önce de gerçekleşebileceğini söyledi.

Hollande ayrıca, İngiltere olmadan da Suriye'ye yapılacak bir müdahaleye katılabileceklerini söyledi. Dün akşam Avam Kamarası'nda yapılan oylamayla İngiliz vekiller Suriye'ye müdahaleye 'hayır' demişti.

Suriye'ye müdahale için bütün seçeneklerin masada olduğunu söyleyen Hollande, kimyasal saldırının Suriye halkı üzerinde onarılamaz hasarlar bıraktığını ve kesinlikle cezasız bırakılmaması gerektiğini ifade etti. Hollande, "Suriye'yi özgürleştirecek veya diktatörü devirecek bir uluslararası müdahale yanlısı değilim ancak kendi halkına karşı telafisi mümkün olmayan zararlar veren rejim cezasız bırakılmamalı" dedi.

İNGİLİZ VEKİLLER ‘MÜDAHALEYE HAYIR’ DEDİ

Fransa'nın müttefiklerle birlikte hareket etmeye hazır olduğunu bildirdiren Hollande, "Eğer Güvenlik Konseyi harekete geçemezse bir koalisyon oluşacaktır. Mümkün olduğunca geniş katılımlı bir koalisyon olmalı. Bu koalisyon, Suriye'deki suçu kınayan ve uluslararası kamuoyunu uyaran Arap Birliği tarafından desteklenecektir. Tabii Avrupa ülkelerinin de desteği olacaktır ancak uygun yöntemlerle Suriye'ye yaptırım uygulayabilecek çok az ülke var. Fransa bunu yapabilecek ülkelerden biri. Fransa hazır; müttefikleriyle birlikte kendi pozisyonuna karar verecek" dedi.

ALMANYA MÜDAHALEYE KATILMIYOR

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise ülkesinin Suriye'ye yönelik bir askeri müdahalenin içinde olmayacağını söyledi.

Neue Osnabruecker Zeitung gazetesine konuşan Westerwelle, "Bizden ne böyle bir müdahale talep edildi ne de tarafımızdan değerlendirildi" dedi.
 

FACEBOOK ŞAHSİ BİLGİLERİNİZİ KULLANACAK..
SAZ-BAĞLAMA tarih 30.08.2013, 11:00 (UTC)
 Facebook, dün Hak ve Sorumluluklar Bildirimi’nde değişikliğe giderek, kullanıcıların sosyal ağdaki bilgilerini kullanabilmek adına kendisine yeni yetkiler verdi.

Facebook, geçmişte sıkça maruz kaldığı gizlilik tartışmalarını yeniden başlatacak gibi görünüyor.

Sosyal medya ağının gizlilikten sorumlu ismi Erin Egan, dün Hak ve Sorumluluklar Bildirimi’nde değişiklikler yapıldığını belirtti. Değişiklikler, Facebook’un şahsi bilgilerinize erişmesine izin verecek.

Değişiklik, Facebook’un sunduğu içeriklerle bağlantılı olan tüm bilgilerinizi kullanmasına izin verecek. Şirketten yapılan açıklamada, üçüncü partilerin de bilgilerinize erişebileceği açık bir şekilde ifade edildi:

“Sosyal medya ağı üzerinde paylaşılan kamu bilgisine veya hizmet sağlayıcıların bilgilere erişim sağlamasına izin verebiliriz. Böylece, bizlere hizmet sunabilirler.”

PROFİL FOTOĞRAFINDAN KULLANICI TESPİTİ

Reuters’ın haberinde verdiği bir örneği göre, Facebook, kamuya açık olan profil fotoğrafınızı ‘yüz tanına teknolojisi’ için kullanabilir.

Söz konusu teknolojinin, fotoğraflarda insanları etiketlemenin ötesinde başka amaçlar için kullanılabileceği öne sürülüyor.

VentureBeat, yüz tanımanın profil fotoğraflarını kapsamaya başlaması halinde, etiketlenmemiş insanların bile tanınabileceğini belirtti.

Egan, yüz tanına teknolojisinin sadece fotoğraf etiketleriyle sınırlı kalacağı konusunda söz veremeyeceğini belirtirken, bu konudaki gelişmelerden kullanıcıları haberdar edeceklerini söyledi.

Bu gelişmenin ardından Facebook kullanıcılarına gizlilik ayarlarını gözden geçirmek düşüyor.
 

MISIRI BU FOTOĞRAF KURTARDI..
SAZ-BAĞLAMA tarih 29.08.2013, 11:26 (UTC)
 Avusturyalı tatilciler, iç karışıklıkların yaşandığı Mısır'da tatil yapmaktan vazgeçmiyor. Mısır'a tatil paketleri satan E.T.I (Express Travel International) adlı Avusturya'nın önde gelen turizm şirketinin tatil danışmanlarından Atakaan Özyavuz "Her hafta 2 bin Avusturyalı turisti Mısır'a tatil yapmaya göndermeye devam ediyoruz" dedi

BAKANLIK "RİSKLİ" DEDİ AMA!..

Askeri darbenin ardından iç karışıklıkların yaşandığı Mısır'da hergün çatışma ve ölüm haberleri gelirken bu ülkede tatil yapacak turist sayısında önemli düşüüşler yaşandı. Bir çok ülke dışişleri bakanlığı aracılığyla vatandaşlarıına “Mısır'a gitmeyin" uyrasından bulundu.

Bu ülkelerden biri de Avusturya. Dışişleri Bakanı Michael Spindellegger imzasıyla yayınlanan bildiride, Mısır'ın tatil için hayati tehlike taşıdığı belirtildi. Ancak tatilciler bakanlığın bu uyarısına fazla kulak asmadılar. E.T.I tatil danışmanı Atakaan Özyavuz “ Mısır'daki tehlikeli durum karşısında daha önceden yapılmış rezervasyonların iptal edileceğini düşünmüştük. Ancak böyle olmadı. Avusturyalı müşterilerimiz herşeye rağmen bu ülkede tatil yapmaya devam ediyorlar. Rezervason iptalleri beklediğimizden çok daha düşük oranda gerçekleşti" dedi.

ROTA TÜRKİYE'YE ÇEVRİLDİ

Atakaan Özyavuz her hafta ortalama 3 bin 500 Avusturyalı turisti Mısır'a gönderdiklerini belirterek "Riskli bölge ilan edilmesine rağmen Mısır seyahetlerindekji iptaller sadece yüzde 25 oranında oldu. Halen haftada 2 bin turisti Mısır'a uçurmaya devam ediyoruz. Mısır tatillerini iptal eden turistlerin rotasını ise Türkiye'ye çevirdik. Bu ülkedeki karışıklıktan çekinen tatilcileri Antalya paketlerimize yönlendirdik" dedi.

SOSYAL MEDYA ETKİLİ OLDU

Mısır'da tatil yapan Avusturyalı turistlerin sahilllerde çektikleri fotografları sosyal medya paylaşarak "Herşey yolunda" mesajları atmaları tatilcilerin bu ülkeye gitmekte ısrarcı olmaları konusunda etkili olduğu düşünülüyor
 

<-Geri

 1  2  3 Devam -> 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol